Doksanlarda ilk bisikletimi Saraçhane'deki Haşim İşcan Geçidi'nin altındaki Bisikletçiler Çarşısı'ndan almıştım. Mavi BMX. Herkesin kaliteli bisiklete binebildiği dönemlerdi. Eski Türkiye'ydi. Bir şekilde ana-babalar alabiliyordu çocuğuna kaliteli bisiklet, yüksek kazançlara sahip olmasalar da. Şimdi parası da olsa, istese de binemez kimse o kaliteli bisikletlere çünkü kaliteli hiçbir ürün de kalmadı artık Türkiye'de. Kaliteli ürüne ulaşma, kaliteli bir hayat yaratma imkanı bile gasp edildi seneler içinde diktatoryal rejim tarafından.
Şimdi ise; o geçidin üstündeki Belediye Binası aynı diktatoryal rejim tarafından gasp edilmeye, insanların seçme-seçilme özgürlüğü elinden alınmaya, buna tepki gösteren insanlar -tıpkı senelerdir olduğu gibi- şiddetle sindirilmeye çalışılıyor.
Biz ise geçmişte Saraçhane'nin altından aldığımız kaliteli ve hayatımıza renk-eğlence katan mavi bisikleti sürer gibi; Saraçhane'nin üstünde, motorları maviliklere sürmek, tekrardan renkli, eğlenceli, çocukluğun o huzurlu ortamını yaratmak istiyoruz, tepki gösterenler olarak. Aslında bu kadar basit ve mütevazi isteklerimiz var.
👏👏👏
YanıtlaSil